Üniversite sınavlarının tamamlanmasının ardından bu kez adayları yine en az sınav kadar önemli olan tercih dönemi bekliyor. Ancak bu dönemde ebeveynlere de düşen önemli görevler var. Ebeveynler tercih döneminde adaylara nasıl yaklaşmalı, nasıl bir tutum takınmalı? Anne babalara bu çok kritik dönemde hangi görev ve sorumluluklar düşüyor? Altınbaş Üniversitesi Öğr. Gör. Uzm. Klinik Psikolog Dila Özçelik, bu hassas süreçte söylenen her cümlenin, her davranışın normalden çok daha fazla etkili olduğuna dikkat çekerek ebeveynleri uyardı. Öğrencilerin tercih günlerinde oldukça stresli bir döneme maruz kaldıklarını belirten Özçelik, “Bu süreçte ebeveynlerin ortaya koyması gereken en önemli yaklaşım anlayışlı bir tutum olmalıdır” diye konuştu.

"ŞARTSIZ SEVGİLERİNİ GÖSTERMELİLER"

‘Bu dönem süresince ebeveynlerin en büyük sorumlulukları, çocuklarına dair bugüne kadar biriktirdikleri tüm bilgileri toparlayıp önlerine koyarak onlara yardımcı olmak’ diyen Uzm. Klinik Psikolog Dila Özçelik, “Bu süreçte kimi gencin oldukça kararlı davranışlar sergilediğini gözlemlerken, kimininse kararsızlıklar yaşadığına şahit olabiliriz. Özellikle kararsızlık yaşayan gençlerin ebeveynleri, çocuklarının yeteneklerini, becerilerini; zorlandıkları ve geliştirebilecekleri noktaları, hayallerini ve alışkanlıklarını ele almalı ve çocuklarına onlar hakkında bildikleri bu bilgileri yargılama içermeden sunmalı” ifadelerini kullandı. Uzm. Klinik Psikolog Özçelik, “Tercih yapan genç birey, bu sürecin hayatının önemli dönüm noktalarından biri olduğunu bilmeli ancak yaşantısı için alacağı bu karardan ötürü yaşayabileceği pişmanlık ihtimalinde bile ailesinin onun yanında olacağından emin olmalıdır. Ebeveynler bu kararın bir sorumluluk içerdiğini anlatırken, sevgilerinin bir koşula bağlı olmadığını onlara hem söylem hem de tavırlarıyla göstermeli” dedi.

“YARGILAYICILIKTAN MUTLAKA UZAK OLMALI”

Tercih döneminde ebeveynlerin kaçınmaları gereken söylem ve davranışlara da dikkat çeken Özçelik, şunları söyledi:

"Bu süreçte ebeveynlerin kaçınmaları gereken en önemli davranış, eleştirel ve yargılayıcı tavırlardır. Arada yaşanacak olumsuz durumlarda dahi takınmaları gereken tutumun yargılayıcılıktan mutlaka uzak olması gerektiğini kendilerine hatırlatmalılar. Burada yapılabilecek bir diğer davranış hatası, esnek olmayan, otoriter söylem ve tavırlarda bulunmaktır. Seçim sürecinde olan bir gence, katı sınırlarla yaklaşmak, durumu kesinlikle kolaylaştırmayacağı gibi stresli olan gencin daha yoğun agresyon yaşamasına ve doğru karar verme noktasından bir o kadar uzaklaşmasına sebep olacaktır."

AİLE MESLEĞİ Mİ, YETENEKLER Mİ?

Tercih döneminde sık karşılaşılan çatışma alanlarından birinin de “tercihlerde aile meslekleri mi, çocukların yeteneklerine göre tercih yapılması mı?” konusu olduğunu belirten Uzm. Klinik Psikolog Özçelik, “Gençlerin yaptığı alan seçimleri, mutlaka ama mutlaka onların mutlulukları üzerinden değerlendirilmeli. Bir kişinin kendisini mutlu hissedeceği alan, o kişinin yeteneği, mizacı ve hayat tarzı ile oldukça alakalıdır. Bu sebeple meslekleri aile mesleği ya da diğerleri şeklinde ayırmak yerine, önemli olanın onlara ‘uygun’ olan meslekleri seçmek olduğu unutulmamalıdır” açıklamasında bulundu.

Kararsızlık yaşayan gençlere aile desteğinin çok faydalı olacağını vurgulayan Dila Özçelik, “Bu desteği mesleki yönlendirme noktasında düşünürsek, ailelerin burada ‘yönlendirme’ altında ortaya koymaları gereken unsur, farkındalık faktörüdür. Gencin seçimlerinde daha doğru adımlar atmasını sağlayabilmek adına, seçmek istediği ya da arada kaldığı meslek gruplarını tanımasında somut olarak yardımcı olmak, bu konudaki farkındalıklarını artıracağı için, ailelerin atabileceği en etkili adım olacaktır” dedi.

"AİLELER EL FENERİ GİBİ OLMALI, YOLU AYDINLATMALI"

'Ailenin tercih döneminde yapması gereken, çocuklarının yolunu aydınlatmada etkili olacak bir el feneri gibi davranmak ve seçimlerini kendilerinin yapmasında destekçi olduklarını bildirmektir' diyen Dila Özçelik, gençler ve ebeveynler arasında tercih döneminde yaşanabilecek olası çatışmalara dikkat çekerek, yaşanan gerilimlerin çözümüne de değindi. Oluşabilecek her türlü çatışmaya sakinlikle yaklaşmak gerektiğini söyleyen Uzm. Klinik Psikolog Dila Özçelik, “Genç bireyin bu süreçte yaşadığı veya yaşayabileceği sıkıntılara empati yaparak yaklaşmak ve ne olursa olsun, hayatın kendisinin olduğunu, seçimlerinin olumlu ve olumsuz yanlarından en çok etkilenecek olan kişinin yine kendisi olacağını hem aile bireyleri olarak hatırlamak hem de ona hatırlatmak bu noktada faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.